17.08.2010

Mırmır mır mııııır


Pazar gününü kedişimle beraber kendimizi oradan oraya atıp uyuklayarak geçirdik. :)

Sonunda azıcık dualarımız duyulmuş olmalı ki ben deniz esintisi alan anne-baba yatağına kendimi fırlatıp atıp, sızıverdim...misket (kedişim) de önce benim baş ucumu deneyip ardından sıcaktan bayılmış olacak ki balkonda duran çamaşır sepetinin içine kıvrılıverdi. :)

Yarı sıcaktan, yarı bütün haftanın yorgunluğundan kaynaklı hımbıllık halini mışıl mışıııl uyuyarak çıkardık attık üzerimizden. Geri kalan artık gündeyse kedişin veterineri, kitap okuma, gazete karıştırma, yemek, çay, tatlı keyfi şeklinde geçip gidiverdi.

Cumartesi günü, birazcık gecikmeli de olsa  "Başlangıç" filmine gidebildik..ve de gayet inanilmaz bir fiyata. ;)
Grupfoni üzerinden yararlandığımız AFM davetiyelerimiz elimize geçtiği için, sadece 50 kuruş (2 sene oldu hala alışamadım yeni paralara) gibi komik bir para karşılığında sinema keyfimizi yaptık. Açıkcası bu sıcak havalarda şehir içerisinde bir yerlerdeyseniz, hele de öğle saatlerine yakın bir zaman aralığında atın kendinizi sinemaya, ya da her hangi bir alışveriş merkezine..nerede klima varsa ancak orada hayatta kalma şansınız var ne yazık ki çünkü.


"Başlangıç - Inception" ile ilgili çok da bir şey yazmak istemiyorum. Şu aralar fazlasıyla popüler, ki hakkında oldukça yazılıp çiziliyor. Yeni matrix olur mu, olmaz mı sorusunun cevabı benim kafamın içinde nedense "ne alakası var canım, ikisi de ayrı ayrı tarzlara sahip iki film" gibi şekilleniyor bu konuda herhangi bir otorite olmadığım halde. Benzer göndermelerde bulunan filmler olmalarına, aynı parallellikler de gözükmelerine rağmen,çünkü ikisi de felsefik içeriklere sahip, benim fikrim aralarında bir kaç kulvar mesafe olduğu fikrinde.


 


Başlangıç etkileyici, bir o kadar da sarsıcı bir film. Özellikle neyin gerçek, neyin rüya olduğunu sorgulatması açısından. Çarpıcı bir şekilde filmin başından sonuna kadar, ve de sonrasında da pür dikkat kesilmeniz gerekiyor, filmin finalinden sonra bile hangi katmanda kaldığınızı, bu katmanların nasıl birbiri içine geçip olası herşeyi etkilediği konusunda bayağı bir beyninizi zorlamanız gerekli.

Dahiyane bir kurgusu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Escher vari bu görsel ve de fikirsel kurgu insanı içine alıp hapsediveriyor. Nasıl başladı, ne oldu, ne bitti derken filmin de sonuna ulaşıveriyorsunuz. Etkileyici, sürükleyici, görsel olarak da zengin bir film...daha ne olsun amaaa?! izleyin efendim,kaçmaz. Hele hele fantazi delisiyseniz, bir de içinde duygusal ve psikolojik unsurların bu şekilde eritildiği bir film hiiiiç kaçmaz. ;)


Benim sözüme güvenmeyenler için, bu konuda ciddi otoritelerden biri olan Atilla Dorsay'ın da film hakkındaki yorumunu ekliyorum. :)

İyi seyirler...iyi haftalaaar !




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder