17.12.2010

Başkent Madrid

Sabahın oldukça erken saatlerinde Barselona'dan ayrılarak Madrid'e doğru yola çıktık. Önümüzde 6-7 saatlik karayolu yolculuğu olmasının verdiği ruh hali + son birkaç günün yorgunluğu otobüsümüz hareket eder etmez, ne kadar gözlerimi açmaya çabaladıysam, o kadar boşa kürek çekmiş olarak sızıp kaldım. Ara ara gözlerimi aralayabildiğimden hatırlayabildiğim yegane manzara uçsuz bucaksız yeşillikler arasındaki güzel, şirin evler ve de alabildiğine zeytinlikler...

Madrid'e doğru yol aldıkça, deniz seviyesinden yükselmenin etkisiyle geçiş yaptığımız karasal iklim belirtisi, havanın an be an tatsız bir şekilde kararıp soğuğa dönmesi oldu.

Yolculuğun tam ortası, tur şirketimizin bize güzel bir kazık olarak kakalayıp ekstra tur ücreti aldığı, aslında yol üzerinde bir durak noktası olmaktan öte bir yer olmayan Zaragoza'ydı. Farklı bir ülke sınırları içerisinde elbette ki olabildiğince çok yer görebilmek fikri güzel olmasına rağmen, bu şekilde anlamsız bir zaman kaybını insanın içine sindirebilmesi pek de kolay olmuyor (ki karayolculuğu yeterince yorucu ve de zaman kaybıydı). Benim için en ilginç yanı yıllardır seramik sektöründe çalışan biri olarak iş yaptığımız, ve de ürün hazırladığımız Parselanosa fabrikasını görmek oldu. :)


Zaragoza'da yaklaşık 2 saatlik bir mola verdik. Şehir içerisinde ufak bir tur ve de bir şeyler atıştırmak dışında çok da fazla bir şey yapabilecek vaktimiz olmadı.


İspanya'da büyük, küçük fark etmez her şehrin içerisinde büyük bir katedral mevcut. Katedral meydanından başlayarak şehrin sokaklarında turluyoruz, bir yandan da gözlerimiz atıştırabileceğimiz bir yer arayışında.


Kısa bir turun ardından o çok sevdiğimiz Pinços'lardan yiyebileceğimiz bir bar-restaurant buluyoruz; Sagardi. Aman dikkat her kürdan çöpünün tanesi yaklaşık 3 euro, ve de bu lezzetli atıştırmalıklarla doymak ne mümkün ! :)


Atıştırmalıklarımızı birer Bavaria birasıyla daha da keyifli hale getiriyoruz. İspanya'ya giderseniz eğer unutmamanız gereken yemek, içmek ve de keyif ülkesinde olduğunuz..Tadını çıkarın boool ! ;)


Tur otobüsümüze binebilmek için, katedral meydanına doğru geri dönüyoruz şehrin farklı sokaklarından geçerek. Görebildiğimiz kardır. :)
  
İspanya'nın neredeyse her şehrinde, hatta her şehrin içinde de 3-5 tane görebileceğiniz meşhur Pronovias mağazası. Gözüm gelinliklerde kaldı. ;)



Benim her gördüğüm yerde vitrin camlarına yapışıp kaldığım pastaneler. :)))


Renkli tasarım mağazaları.


Eskiyi hırpalamadan modern yapılar da şehrin içerisinde kendilerine yer bulabiliyor. 

Zaragoza tipik bir Avrupa kenti havasında, birçok farklı ülkede görebileceğiniz nehir manzarasını burada da görebilirsiniz. Kente ait son görüntümüz, nehrin üzerinden geçen köprüyü fonumuza alarak çekildiğimiz fotoğraflarımız oluyor. Malum yolumuz uzun, yolcu yolunda gerek ! Ancak akşam, hava karardıktan sonra Madrid'e giriş yapabileceğiz.



Madrid'e yoğun trafik eşliğinde girdik. Otelimize varışımız bu sebeple yaklaşık bir saat kadar daha uzadı. Barselona'nın mütevazi büyüklüğü ve de rahat havası, Madrid'in yoğunluğu, koşuşturması ve de metropol havasıyla taban tabana zıt. İspanya'nın Başkenti ve de en büyük kenti olmasından kaynaklı belki, ilk anda kendinizi kaybolmuş hissediyorsunuz.

Konaklamamızı Hotel Praga Madrid'de yaptık. Lokasyon olarak çok iyi bir yerde olduğunu söyleyemeyeceğim, fakat ulaşım kolaydı. Dahası TripAdvisor üzerindeki fotoğraflar sizi yanıltmasın, kesinlikle görünenle kaldığımız aynı değildi. :)  Dahası, açıkçası bu otelin 4 yıldızı nasıl aldığı konusunda oldukça şüphelerimiz var. İlk olarak, çok köhne bir oteldi. Asansörler inanılmaz kötüydü; odaya çıkabilmek de, lobiye inebilmek de ciddi sorun haline geldi. Özellikle birkaç turun birleştiği bir yoğunlukta. Kahvaltı inanılmaz kötüydü. Dahası gecenin bir yarısı arkadaşlarımızın odasına dalanlar oldu. Bütün bunları dikkate alarak, eğer başka seçeneğiniz yoksa tabiki kalınabilir. Merak edenler için bakınız; http://www.tripadvisor.com/Hotel_Review-g187514-d228644-Reviews-or10-Hotel_Praga-Madrid.html#REVIEWS . Özetle Barselona'daki otelimizin konforunu mumla aradık.

Otelimize yerleşip, eşyalarımızı odamıza bıraktıktan sonra, kaybettiğimiz zamanı telafi etmek istercesine kendimizi sokaklara attık. Barselona'da olduğu gibi burada da taksi oldukça makul (otelimizden merkeze 10-12 euro civarında tutuyordu.), ama otelimizin hemen önünde yer alan durağı kullanarak trafik riskine rağmen şehir merkezine otobüsle gitmeyi tercih ettik.

Bir iki ufak sorma faslından sonra Plaza Mayor'da bulduk kendimizi. Burada büyük bir turizm enformasyon bürosu var. Hiç bilmediğiniz bir yerde yapılması gereken ilk iş bu bürolara girip mümkün olan her bilgi ve de broşürü toparlamak. :) Yemek yiyebileceğimiz yerlerle ilgili ufak bir bilgilendirme sonrası Plaza Mayor yakınındaki Botin üzerinde fikir birliğine vardık. :)


Botin Menüsü.


Eğer Madrid'e gün ola yolunuz düşerse bir gün buraya lütfen uğrayın. Madrid'in gerçekten görülesi, yaşanılası yerlerinden biri listesine girmesi gereken bir restaurant. Guinness rekorlar kitabında dünya üzerindeki en eski restaurant olarak yer aldığını belirtmeden geçemeyeceğim. Karşılama, servis, güler yüz, temizlik ve de lezzet dört dörtlüktü. Muadil bir yer bulamadığımız için iki gecemizin de yemek mekanı oldu, vazgeçemedik. ;)


Ev Şarabı isterseniz getirdikleri şişe ve de karizmatik garsonumuz. :)


Çok net görünemese de giriş olarak aldığımız mantar (inanılmaz lezzetli!) ve de peynir tabağı, bitiriş olarak da muhteşem mango üzeri dondurma (en hafif ve mideyi rahatlatıcı tatlılardan biri ). Tatlı olarak diğer masalara getirilirken görüp, aklımızın kaldığı kendilerine has suflelerini de denemenizi önerebilirim. Menüdeki her şey ayrı ayrı lezzetliydi.

Muhteşem Sebzeli Biftek


 ve de lezzetli kuzu kol.

Tıka basa yemek sonrası artan yorgunluğumuza daha fazla dayanamayıp otelimize dönüyoruz. Ertesi gün kahvaltı sonrası Madrid içerisinde ufak bir şehir turu yaparak, Kraliyet Sarayı'nın önünde gruptan ayrılıyoruz. Yaşasın özgürlük ! :)


Mudejar tarzda, yani romanesk ve gotik üslupların Arap mimari tarzıyla birleşmesinden oluşan üslupta, boğa güreşlerinde kullanılan arena.

Real Madrid Stadı


Madrid Şehir Manzaraları



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder